AbstractAgent [EPS-0819]
Memenin malign soliter fibröz tümörü: Olgu sunumu

Süleyman Utku Çelik1, Mustafa Anıl Turhan2, Can Konca2, Volkan Genç2
1Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, Ankara
2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara

Amaç
Soliter fibröz tümörler (SFT) mezenşimden köken alan yumuşak doku sarkomudur. Bu tümörler malign veya benign potansiyelde olabilirler. Malign SFT vasküler perisitlerden köken alması sebebiyle yumuşak dokuların büyük bölümünde ortaya çıkabilir. Sıklıkta plevradan ve akciğerden köken almakla birlikte memede oluşan SFT olguları literatürde sınırlı sayıda olsa da bildirilmiştir. Bu olgu sunumunda 53 yaşında kadın hastada görülen ve nadir bir neoplazm olan meme malign soliter fibröz tümör olgusunu ve tedavi planını bildirmekteyiz.

Olgu Sunumu
Daha önce sol memede lobüler karsinom saptanması üzerine modifiye radikal mastektomi yapılmış 53 yaşında kadın hasta sağ memesinde ele gelen ağrısız kitle nedeniyle hastanemize başvurdu. Ultrasonografide sağ memede, 20x15 mm boyutlarında santral vaskülarizasyon gösteren, ekojenik, sınırları silik lezyon gözlendi; aksillada patolojik lenf nodu saptanmadı. Mamografisi BI-RADS 2 kategorisinde değerlendirildi. Bunun üzerine hastaya, kanser öyküsü göz önünde bulundurularak, eksizyonel biyopsi uygulandı. Patolojik inceleme lipomatöz komponent içeren malign soliter fibröz tümör olarak bildirildi. Ayrıca immünohistokimyasal (İHK) incelemede tümör hücrelerinin CD34 pozitif boyandığı saptandı. Bunun yanı sıra tümör cerrahi sınırı pozitifti. Sonuçlar ve hastanın kendi isteği doğrultusunda hastaya basit mastektomi yapıldı. Materyalin patolojisi iğsi hücreli neoplazmlardan olan malign soliter fibröz tümör olarak raporlandı. Materyalde reaktif lenf nodları dışında patolojik lenf nodlarına rastlanmadı. Kontrol PET/BT’de vücutta herhangi bir patolojik 18-FDG uptake’i izlenmedi.

Tartışma ve SONUÇ:
SFT yaygın görülmeyen mezenkimden köken alan iğsi hücreli bir neoplazmdır. SFT’ler sıklıkla plevrada görülmekle beraber % 50-70 kadarı ekstratorasik bölgede oluşur. SFT’lerin % 10-15’i nüks eder veya metastaz yapar. İHK olarak CD34, CD99, Bcl2 ve vimentin ekspresyonu SFT'nin belirteçlerindendir. Benign SFT’lerin % 77'sinde, malign SFT’lerin ise neredeyse tamamında CD34 pozitifliği bildirilmiştir. Meme SFT’sinin fizik muayene bulguları genellikle tümör boyutuna bağlıdır. Sıklıkla ağrısız bir kitle olarak ortaya çıkar. Radyolojik bulguları ise nonspesifiktir. Taramada USG, BT ve MRG kullanılabilir. Bu lezyonlar, fibroadenom ve filloides tümörlerinden mutlaka ayırt edilmelidir. Tek başına radyolojik inceleme, soliter fibröz tümörleri diğer meme kanserlerinden ayırmak için yeterli değildir. Ayırıcı tanı ve kesin teşhis için histolojik değerlendirme ve İHK özellikleri çok önemlidir. SFT için standart tedavi yöntemi tanımlanmamakla birlikte günümüzde en çok tercih edilen tedavi yöntemi geniş cerrahi eksizyondur. Radyoterapi, kemoterapi ve arteriyel embolizasyon diğer tedavi seçenekleri arasındadır. Hastalık genellikle agresif olmayan bir klinik seyir izlemesine rağmen; lokal rekürrens ve muhtemel metastaz olasılığı, özellikle atipik özellikler varsa sıkı takip etmeyi gerektirir. Tüm bu verilere rağmen memenin nadir görülen tümörlerinden olan malign soliter fibröz tümörü ile ilgili açıklığa kavuşturulması gereken birçok konu mevcuttur. Daha geniş klinik çalışmalar ile tedavi seçeneklerini kıyaslamak kaçınılmazdır.

Anahtar Kelimeler: İğsi hücreli neoplazm, meme kanseri, soliter fibröz tümör, yumuşak doku sarkomu

Close

Print